HOŞ GELDİNİZ

"sinemasız ve sanatsız kalmayın"

3 Eylül 2011 Cumartesi

İncir Reçeli

Ben kendi adıma İncir Reçelini severim. Melike Güner'de (Duygu) seviyor benim gbi. Sevmeyenler de vardır mutlaka, Sezai Paracıkoğlu (Metin) gibi...2010 yılı yapımı ve 11 Şubat 2011 de ilk gösterimi yapılan "İncir Reçeli" filminden söz ediyorum. Bir filmi incelemek, o film hakkında eleştiri yapmak için mutlak surette bir sinema kültürü şart. Bunların başında filmi okumak ve anlamak geliyor. Eski Yeşilçam filmlerini pek okumaya gerek kalmadan anlamak mümkün olabiliyordu.. Ama bugünkü sinemada nedense Nuri Bilge Ceylan sinemasını okumakta, anlamakta güçlük çekiyorum. Bu da benim kültürsüzlüğümden geliyor sanırım.

İncir reçeli genç bir senarist-yönetmen Aytaç Ağırlar'ın ilk yönetmenlik denemesi olmasına rağmen başarılı bir film. Sade bir senaryo güzel görüntüler ve reji ile mükemmelleşmiş, rahat anlatımı ve sade yapmacıksız oyunculukla doruğa çıkmış bir film. Oyunu baştan sona rol yapmadan yalın bir oyunculukla en iyi performansla sürdüren Melike ve Sezai konservatuar Tiyatro bölümü mezunu. Bu yetiyor bile.

Filmin konusuna gelince; Televizyon kanallarına skeç yazarak geçimini sağlayan Metin’in en büyük hayali, yazdığı senaryolardan birinin filme çekilmesidir ancak senaryoları yapımcılar tarafından sürekli geri çevrilen Metin, yine umudunun kırıldığı bir akşam gittiği barda Duygu ile karşılaşır. Metin ayakta duramayacak kadar sarhoş olan bu kıza evini açar, ertesi sabah uyandığında kısacık bir not bırakan Duygu çoktan gitmiştir.

Günler sonra aynı barda tekrar karşılaşırlar. Duygu yine Metin’e misafir olur. Bu günden sonra Duygu sık sık Metin’de kalır. Metin adından başka hakkında hiçbir şey bilmediği bu kıza aşık olmuştur. Duygu istediği zaman gelip Metin’de kalmakta, çoğu zaman da haber bile vermeden sadece notlar bırakarak ortadan kaybolmaktadır. Metin telefon numarasını bile bilmediği Duygu’nun hayatındaki sırrı merak eder ve bir gün onu takip eder. Bu takibin sonunda öğrendikleri, “ölümsüz” bir metropol aşkının ve dünyayı değiştirme çabasının başlangıcı olacaktır.

Duygusal/dram anlatımında tat veren bir film İncir Reçeli, Zaman zaman aralara sıkışmış minicik esprilere güldüm, çoğu zaman da hıçkırıkların boğazıma tıkandığını, gözyaşlarımın aktığını gizlersem hata etmiş olurum.
Özellikle bu iki başrol oyuncusunu kutlamaktan öte söylenecek hiçbir şey yok. Seyredilmesi gereken sürükleyici bir film. Eline sağlık Aytaç kardeşim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder