HOŞ GELDİNİZ

"sinemasız ve sanatsız kalmayın"

10 Eylül 2011 Cumartesi

Geç Gelen Ödüller "Gül Hasan" (17)

Yıl 1979: 16. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni Yolcular, Demiryol,  Yusuf ile Kenan filmlerini yasaklayıp, bazı bölümleri kesmek istemesi üzerine tüm yapımcı ve yönetmenler şenlikten çekilme kararı aldı. Jüri üyeleri “Tüm filmleri değerlendirme olanağı bulamadığımızdan, uzun metrajlı filmler dalında yapılan yarışmaya katılan yapıtları değerlendirmeme kararını oy birliği ile aldık” şeklinde açıklama yaparak durumu protesto ettiler. Sansüre karşı bir duruş sergileyen festival yönetimi, iptal etmişti.


1979 yılında yarışan filmler şunlardı:

 Seninle Son Defa / Feyzi Tuna”, “Töre / Ümit Efekan”, “Altın Şehir / Orhan Aksoy”, “Kanal / Erden Kıral”, “Vatandaş Rıza / Cüneyt Arkın” “İsyan / Orhan Aksoy”, “Sensiz Yaşayamam / Metin Erksan”, “Kara Kafa / Korhan Yurtsever”, “Bebek / İhsan Yüce”, “Yolcular / Yavuz Pağda”, “Demiryol / Yavuz Özkan” ve “Yusuf ile Kenan / Ömer Kavur”.

Yıl 1980:. Festivalden bir gün önce, 12 Eylül askeri darbesi olur; tüm yurtta sıkıyönetim ilan edilir ve festival iptal edilir…

1980 yılının yarışma filmleri şunlardı:

 Adak, “Sürü,  "Doktor",  Bebek", “Yolcular,  Demiryol, Yusuf ile Kenan,  “Bereketli Topraklar Üzerinde,  Gül Hasan, “Derya Gülü

 Gül Hasan  
Yönetmen: Tuncel Kurtiz, Senaryo: Nuri Sezer, Tuncel Kurtiz, Görüntü Yönetmeni: Salih Dikişçi, Yapım: Sekur Film, Nurettin Sezer, (Türk-İsveç Ortak Yapımı)

 Oyuncular: Tuncel Kurtiz, Müjdat Gezen, Hasan Gül, Özcan Özgür, Nuri Sezer, Savaş Dinçel, Erol Demiröz, Yaman Okay, Savaş Dinçer, Helena Maria Ein, Peter Lindgren, Cara Vigren, Gudrun Zachirsson, Hakan Bengston
Konu: İsveç'te aylak Türklerle İsveçlilerin kurduğu bir şebeke" sizi filmde oynatacağız" diye bir grup Türk işçisini dolandırır. Topladıkları paralarla kaçacakları sırada işçiler durumu fark edip şebekeyi sıkıştırırlar. Dolandırıcı şebekesi sonunda işçilerin de zorlaması ile filmi çekmek zorunda kalırlar.

Ödül:
18. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (25 Eylül – 4 Ekim 1981)
Tuncel Kurtiz “En iyi  senaryo” .
Jüri Üyeleri: Cihan Çiftçili, Zuhal Çevik, Mehmet Doğan, Osman Üntürk, Nuri Dağtekin, Ahmet Gönen, Burçak Evren, Turgay Ulusan, Nisa Serezli, Kami Suveren.

Tuncel Kurtiz'e İsveç'te en iyi yönetmen ödülünü getiren "Gül Hasan" filmini 1980 Berlin Şenliği'nde ilk kez izledikten tam 2 yıl sonra Türkiye'de görmek mümkün oluyor. Bir Türk filminin Türk seyircisine sunulmaktaki bu hızına (!) şaşmamak kolay değil.

Kurliz, "Umut"tan başlayarak sinemamızın son 10 yıl içindeki gelişimine tanıklık etmiş, hele son yıllarda önemli filmlere senaryo ve oyun alanında katkılarda bulunmuş bir tiyatrocu. Özellikle "Oto­büs", "Sürü", "Kanal", "Bereketli Topraklar Üzerinde" filmlerindeki oyunları unutulamaz. Ne yazık ki bu filmlerin yönetmenleriyle sonradan hep kötü kişi olmuş Kurtiz, hepsini ağır biçimde eleştirmiş.

Filme gelince, Kurtiz, uzun yıllardır dışarıda olmanın getirdiği deneyimle İsveç'te ve genelde dışarıda, kalkınmış Batı ülkelerinde yaşayan işçilerimizin, vatandaşlarımızın sorunlarına bir bakış getirmek istemiş. Bu yeni düzenle bir türlü kurulamayan uyum, bunalımlara yol açan çelişkiler, birbirlerini sömürmekten, kandırmaktan, giderek soymaktan çekinmeyen Türkler. Yeni düzen içinde de sömü­rü olayının değişmediği inancı, olaya ulusal değil sınıfsal açıdan bakıma gereğini yer yer vurgulayan "enternasyonalist" bir bakış, kolay kolay gerçekleşemeyeceği bilinen "memlekete dönüş" rüyaları. Bir film çekmek vaadiyle gariban İşçilerimizi kandıran bir çetenin marifetleri boyunca bu temalara değinmeye çalışıyor Kurtiz...
"Gül Hasan", özellikle ilk yarım saatinde, dışarıdaki Türkleri tüm lumpenlikleri içinde yakalamayı deniyen ve zor seyredilen grotesk. kaba bir güldürü biçiminde gelişiyor. Ama filmin son yarısında Kurtiz'in bu kaba güldürü görünüşü altında yakaladığı önemli şeyler, vermeyi denediği ilginç bildiriler olduğunu seziyorsunuz. Filmin güldürü bölümleri, şarkılar, monologlar, vs. ile gelişen serbest, sık sık epik bir yapısı var. Bu yapı, özellikle alışık olmayan bizim seyircimiz için şaşırtıcı, giderek İtici. Ama bu yapıyı kabul ettikten, ilk baştaki iticiliğini aştıktan sonra filmin getirdiği üstüne düşün­mek ve filmden tat almak kolaylaşıyor. "Gül Hasan", sonuç olarak ilginç bir deneme, Özgürce, kalıplara bağlı kalmadan gerçekleştirilmiş yenilikçi bir çalışma. Bize, sinemamızda şimdiye dek islenmemiş yeni yollar, biçimler haberliyor. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”

  Tuncel Kurtiz'in uzun yıllara dayanan tiyatro-sinema oyunculuğunun ve yönettiği kısa filmlerin ardından ilk kez uzun metraj için arkasına geçtiği Gül Hasan, yurtdışında bulduğu yankıyı Türkiye'de tekrarlayamamış, görmezlikten gelinmiş, biraz da hemen unutulması arzulanmış bir film. Kurtiz'in Otobüs'ten Bereketli Topraklar Üzerinde'ye Hudutların Kanunu'ndan Umut'a, Bitmeyen Yol'dan Sürü'ye kadar, sinemamızın çok önemli örnekleri arasına girmiş filmlerdeki yerinin ötesinde, sektördeki verili ilişkilerle çelişkisini, hatta kavgasını yansıtan bir çalışmadır karşımızdaki.
Bir şebekenin lideri olarak çalışan üç kağıtçı yönetmenin, çekeceği filmde rol verme vaadiyle Avrupa'da çalışan vatandaşlarımızı dolandırmasını, sömürmesini doğal bir abartı eşliğinde traji-komik yapıyla aktaran film, Kurtiz'in daha önce birlikte çalıştığı kimi yönetmenlere yönelik öfkesini de somut biçimde yansıtmaktadır. İlginç bir sinema örneği sunmasının ötesinde, sorunlarına sınıfsal açıdan eğilen ayrıksı bir örnek de olan Türkiye-İsveç ortak yapımı Gül Hasan'daki oyunculuk performanslarının oldukça nitelikli olduğunu belirtelim ve filmin Kurtiz'e İsveç'te en iyi yönetmen ödülünü kazandırdığını ekleyelim. (Tunca Arslan) “www.europeanfilmfestival.com ”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder